29 Ocak 2014 Çarşamba

Aforizmalar

Aforizmalar
Aforizma, Özdeyiş, vecize, aforizm, aforizma:  düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman maksim, motto, kelam-ı kibar ve ülger olarak da anılırlar. Özdeyişler söyleyenleri genellikle bellidir. Anonim nitelik kazanmış sözler de vardır. Bir tümcenin özdeyiş sayılm...
Aforizmalar

27 Ocak 2014 Pazartesi

Ziya Gökalp Fikirleri Felsefesi

Hayatı
Ziya Gökalp (1876, Diyarbakır- 1924, İstanbul) Asıl adı Mehmet Ziya’dır.  Babası Diyarbakır’da memurluk ve yazarlık yapan Tevfik Efendi idi. Dindar çevrede büyüdü. Felsefe ile tanıştı ve dönemin karışık düşünceleri onu bunalıma sürükledi. İntihar etti ancak ölmedi. Abdullah Cev...
Ziya Gökalp Fikirleri Felsefesi

Düşündürücü Sözler

“Düşündürücü sözler” sitede çeşitli başlıklar altında alıntıladığımız sözlerin derlemesidir. Düşünürlerin fikir dünyalarını kısa ve etkili biçimde sergilemek açısından önemlidir. Filozofun külliyatını bir karşımızdakine anlatamayız ancak bir cümlesiyle hayal dünyasını tasvir edebiliri...
Düşündürücü Sözler

26 Ocak 2014 Pazar

Özdeyişler

Özdeyişler
Özlü söz, Özdeyiş, vecize, aforizm, aforizma:  düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman maksim, motto, kelam-ı kibar ve ülger olarak da anılırlar. Özdeyişler söyleyenleri genellikle bellidir. Anonim nitelik kazanmış sözler de vardır. Bir tümcenin özdeyiş sayılma...
Özdeyişler

24 Ocak 2014 Cuma

Osmanlıda Fikir Akımları

Osmanlı’da fikir akımları 19. yüzyıldan itibaren beliren bazı düşünce eğilimleridir. Osmanlı Devleti’nde düşünce hayatı tasavvuf ve saray eksenli olmak üzere ikiye ayrılabilir. Divan edebiyatı içerisindeki şairler ile tarikat ehli sofular fikir yaşantısını sürdürüyordu. Ancak bunlar y...
Osmanlıda Fikir Akımları

23 Ocak 2014 Perşembe

Evrenin Oluşumu- Doğuşu Kozmogoni

Kozmogoni, ya da evrendoğum, evren(kozmos) in oluşumunu ele alan teorilere verilen addır. Varlığın, gerçekliğin ve maddenin ortaya çıkışını ele alan kuramlar içerir.Sözcük Yunanca kozmos (κόσμος: dünya, alem) ve gonia(γέγονα, doğum, oluşum) sözcüklerinden oluşur. Kozmoloji ile farkı: Kozmolojinin...
Evrenin Oluşumu- Doğuşu Kozmogoni

21 Ocak 2014 Salı

Schopenhauer Felsefesi- Hayatı

Hayatı


Arthur Schopenhauer Felsefesi Arthur Schopenhauer felsefesini anlamada hayat öyküsü önemlidir. Hayatı bir ıstırap olarak gören filozofun yaşadıkları felsefesini etkilemiştir. Arthur Schopenhauer (22 Şubat 1788 Danzig- 21 Eylül 1860 Münih) Babası tüccar Heinrich Floris, annesi edebiyatçı Henrietta Trosiener’dir. Babasının çok kıskanç, annesininse özgürlüğüne düşkün biri olduğu söylenir. Annesi Schopenhauer’in hayattan yakınan tavrından şikayetçidir. Babası 9 yaşından itibaren ticari seyahatlere Arthur’u da götürür. Daha sonra özel ticaret okuluna verir. Oğlunu ticaretteki varisi olarak görmektedir. Arthur 1805′te ticari katip olarak işe başlar. Aynı yıl babası ölür. Annesi ticareti bırakıp akademik hayata devam etmesini ister. Zaten gönlü olmayan Arthur yüksek liseye başlar. Hocasını sert şekilde eleştirdiği için buradan ayrılır. Özel filoloji dersleri alır. Daha sonra üniversiteye kaydolur. Tıp okumaya başlar, sonra felsefeye yönelir. “Yeter Sebep İlkesinin Dört Farklı Kökü Üzerine” adlı çalışmasıyla Jena Üniversitesi’ nden doktora derecesi alır.


Annesi Johanna, oğlunu takdir etmek yerine, kitabın şifalı otlarla ilgilenenlere yönelik olduğunu söyleyerek dalga geçer. Anne bir toplantı salonu açmıştır. Burada Goethe gibi devrin aydınları toplanmaktadır. Arthur birçok düşünürle fikir münasebetinde bulunur. Daha sonra annesi ile anlaşamadığından evden ayrılıp kendi başına yaşamaya başlar. Doğu bilgeliği ile ilgilenir. Doğu mistisizmi ve panteizmi araştırır. Newton’u eleştirir, Goethe’yi över. 


Berlin Üniversitesi’nde öğretim üyeliğine kabul edilir. Aynı fakültede ders veren Hegel için: “Eserlerinin dörtte üçü safi saçmalık, dörtte biri de paradoks olan” tanımını yapar. Hegel’in dersleri ile aynı saatte ders işler.  İnsanların iki seçenekten kendisini seçmesini bekler ancak yanılır. Derslere gelen olmayınca seyahate çıkar. İtalya’da bir süre gezdikten sonra tekrar Berlin Üniversitesi’ne girmek ister ancak kabul edilmez. Çeviri, derleme ve editörlük yapmaya çalışır. Yayıncılar pek ilgi göstermez ancak o düşüncelerini destekleyen her destekleyici ifadeyi ve durumu kaydeder.  


Schopenhauer Felsefesi ve köpeği1833′te Frankfurt’a taşınır.(Dördüncü kez taşınmaktadır, hayatının sonuna dek burada kalır.) Çeşitli denemeler, hayata dair aforizmalar yayımlar. 1853′te uluslararası kamuoyunda tanınmaya başlar. “Alman felsefesinde putkırıcılık” yaptığı için övülür. Richard Wagner onun müzik düşüncelerine atıfta bulunur. Bazı üniversitelerde hakkında dersler verilmeye başlanır.  Hayatının son yıllarını ünlü bir filozof olarak geçirir. Kendi tanımıyla, bir insan düşmanıdır ve tek arkadaşı köpeğidir. 21 Eylül 1860′ta 72 yaşında vefat eder.


Herhangi bir şeye inanmayan evhamlı biri olarak anılır. İçinde yaşadığı ortamın sürekli ona kötülük vereceğini düşünmektedir. Gürültüden nefret eder. Ona göre insanların çoğunluğu hor görülmeye layıktır. Kendisi insanlardan uzak ve bencil bir yaşam sürer ancak felsefesi dünyadan el çekmeyi, doğal itki ve güdülerden uzaklaşmayı öğütler. Bir nevi yeni Budizm düşler ve çileci bir yaşamı destekler. Yaşam şekli konusunda kendisini eleştirenlere: “bir ahlakçının sadece kendisinin sahip olduğu erdemleri örnek göstermesinin saçma olduğunu” söyler.


Schopenhauer Felsefesi


Schopenhauer felsefesi gerçekçi ve korkusuz olmak niyetindedir. Bilinmeyen ya da ifade edilemeyene atıf yapmaz. Onun için acı gerçekleri görmek temel motiftir. Kendi zamanından bağımsız, evrensel yargılara ulaşmayı amaçlar. Onun felsefesi, yaşamdaki ve insanın içindeki kötülükten sıyrılmaya yönelik bir çaba olarak görülebilir. Schopenhauer dünyayı sefalet ve ıstırapla dolu bir yer olarak görür. İçinde yaşanılan dünyanın olabilecek en kötü dünya olduğu fikrindedir. Bu durumda hayatı ve o dönemin siyasi koşulları da etkilidir.


Schopenhauer felsefesi genel olarak yaşamın anlamlılığının sorgulanmasıdır. Schopenhauer, kurumsal otoritenin çıkarlar için kullanılmasına karşıdır. Hristiyan ahlakını, kilisenin çıkarlarını koruyan tutumu reddeder. Hayatın bir amacının olduğu ve bu amaç doğrultusunda geliştiği fikrini saçma bulur. Kant’ın görünenin ötesindeki, ne olduğu bilinemeyecek dünyasının, aslında bilinebileceğini savunur. Ona göre dünya bireyin tasarımından ibarettir, ve istençle şekillenir. Tasarım olarak dünya, yeter sebep ilkesine bağlıdır. Bu dünya uzam, zaman ve nedensellik bağı içerisinde, zorunluluğa tabidir. Bir şey ancak başka bir şeyle olan ilişkisi nedeniyle anlamlı gelir. Tasarım olarak dünya bir yanılsamadır. Onun arkasında, mutlak, değişmez, sonsuz ve sınırsız isteme yatar.


Schopenhauer felsefesini görünüş ve gerçeklik arasındaki farkı anlamanın bir başka yolu olarak gördüğü, değişmeyen varlıklar kümesi ” idealar”la destekler. İdealar nesnelerin ilk örnekleridir. Schopenhauer’a göre idealar, görüngüler dünyasının gelip geçici tikellerin sonsuz ilk örnekleridir. Bir biçimde istenç ile tasarım olarak dünyayı birbirine bağlayan köprüdürler. Schopenhauer felsefesi, yaşamın tesellisini anlatan Hint metinleri sayesinde doğu felsefesiyle sentezlenir. Doğuda da Schopenhauer’e benzer bir tutum vardır. (dmy.info/budizm-nedir) İnsanların bütün yaşamları istemeyle, bu nedenle yaşanan mücadelelerle, çatışmalarla, doyumsuzluklarla ve düş kırıklıklarıyla doludur. Bizi biz yapan şey olan kör istememiz, bütün acıların kaynağıdır. İsteme, bazen istediğimiz şeyin bu olduğuna gerçekten bizi inandırarak, bazen de yeni arzular doğurarak sonunda kötü eylemlerde bulunmamıza neden olur. İstemenin sonu gelmez açlığına yenilen, haz ve tutkularının kölesi olan, ulaştığı noktayla yetinmeyip hep daha fazlasını isteyen, sonunda ıstıraba ve can sıkıntısına düşen insanın, yaşadığı dünyayı iyi diye nitelendirmesi mümkün değildir. Schopenhauer’a göre, mevcut dünya bir nimet değil, kuruntulardan oluşmuş yanılgıdır.


Schopenhauer FelsefesiSchopenhauer felsefesine göre ıstıraptan kurtulma, istemenin susturulmasıyla sağlanabilir. Sanat istemenin uygun bir gerçekleşmesidir. Tasarımdan bağımsızdır. İdeaların bilgisini verir. Sanat genele ait bilgidir. Evrenin doğasına dair kavrayışın aracıdır. Bencillik, kötülük ve kin gibi duyguların aksine, güzellik ve yüce duygusunu getirir. Bizi sürekli acıya götüren hazlardan uzaklaşıp, estetik hazza, daha açık bir ifadeyle sanatlardaki güzele ve daha da önemlisi yüce olana ulaşmak gerekir. İstemenin askıya alınması ile gerçeği görebiliriz.


İstemenin olumsuzlanması, kişinin dünyevi hazlardan tamamen uzaklaşması ile mümkündür. Sonsuz isteme sonlu ve kısa ömürlü fayda sağlar, ancak sonsuz olanı vermez. Sonunda hep acı ve ıstırap vardır. Çünkü isteme var olduğu sürece kötülük de var olacaktır. O halde istemenin geçici hazlarına boyun eğmemek ve bu hazlardan uzaklaşmak, kurtuluşu getirecektir. Bak:  Bak: dmy.info/hayat-hata-mi-yasamak-yanlis-midmy.info/hayat-neden-zorBak: Kant ve  Schopenhauer karşılaştırma


 Schopenhauer’den Alıntılar


İyimserlik dinlerde olduğu gibi felsefede de gerçeklerin yerini almış temel bir yanılgıdır.


Sayfaların arasında gözyaşları, ağlama, dişlerin birbirine çarpması ve karşılıklı katletmenin korkunç gümbürtüsü olmayan felsefe, felsefe değildir.


Felsefe yüksek bir dağ yoludur… ıssız bir yoldur ve yukarı çıktıkca daha da ıssızlaşır. Bu yolu her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle ilerlemelidir… Kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; kumsalları ve bataklıkları gözünün önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz. Ve yuvarlaklığını da görür. Kendisi her zaman saf ve serin dağ havasındadır ve güneşi görür, oysa aşağıdakı herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır.


Avrupa’nın bilgili adamlarına ve filozoflarına: Sizin için Fichte gibi çenesi düşük birisi bütün zamanların en büyük düşünürü Kant’ın eşitidir ve Hegel gibi işe yaramaz, arsız bir şarlatan derin düşünür olarak değerlendirilir. Bu yüzden sizin için yazmıyorum.


Kant’ın öğretisini ve Kant’tan beri Platon’u anlayayıp kavrasalardı, birinin terimlerini etrafta savuracaklarına ve diğerinin biçemini taklit edeceklerine bu iki büyük ustanın öğretileri üzerinde vefali ve ciddi bir bicimde düşünselerdi; bu iki bilgenin nasıl birbirini tuttuğunu ve iki öğretinin salt anlamı ve amaçladıkları nokta aynı olduğunu anlamaları gecikmezdi.


En büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur. Ama bunun en büyük budalalığımız oldugunu da söyleyebiliz, çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez.


Hakkında Yazılanlar


Ben Schopenhauer’in, onun ilk sayfasını okuduktan sonra bütün sayfalarını okuyacaklarından ve dediği her kelimeyi dinleyeceklerinden emin olan okurlarındanım. – Friedrich Nietzsche


Benim diğerlerinden daha çok beğendiğim bir alman yazar var: Schopenhauer. Alman dilini sadece Schopenhauer’i orijinal dilinde okuyabilmek için iyice öğrendim. – Jorge Luis Borges


 


Bunun ilk adımını psikoanaliz atmadı. Başı çekenler filozoflardı, hepsinden önce de büyük düşünür Schopenhauer, ki onun bilinçsiz irades psikoanalizin ruhsal güdülerine karşılık geliyor. O düşünür, insanları cinsel faliyetlerinin anlamını hafife aldıkları konusunda uyardı. - Sigmund Freud 


Büyük buluş Schopenhauer idi. Onun dünya hakkındaki karanlık tablosunu tamamen tasvip ediyorum. – Carl Gustav Jung 


Çoğu zaman ondan öğrendik, ama sıkça da bunları ondan öğrendiğimizi unuttuk. – Rüdiger Safranski Alman 


Dürüstlüğün en büyük örneği ve gerçeğe her şeyden öte tapan bir adam. – Karl Popper


Genç Schopenhaueri tuhaf ve ilginç bir delikanlı olarak tanıdım. Keskin zekalı ve inat; onu çok akıllı buluyorum. – Johann Wolfgang von Goethe 


Nietzsche arka plana geriledikçe, Schopenhauer’e doğru çekildiğimi hissediyordum. – Hermann Hesse 


Niye Schopenhauer okumadığın anlaşılabilecek bile değil. O kadar bol miktarda akıllıca ve dahice ifade edilmiş düşünce yaratmış ki, onu her zaman okumalısın. – Kurt Tucholsky


Onu, aydın bir kötümser olarak görürdüm. Ama şimdi biliyorum ki, o insanoğlunun mutlak hakikatına ulaştı ve öğretisinin ebedi etkisini onunla birlikte başladı. – Wolfgang Hildesheimer


Onu okumak bana ifade edilemez bir biçimde zevk verdi. Dedikleri tamamıyla doğru. – Søren Kierkegaard


Schopenhauer bir üslup dahisi. Sadece dili için bile kesinlikle okunmalı. Franz Kafka


Schopenhauer felsefesi her bağlamda üstün bir manevi ve ahlaki kültürün temeli yapılmalıdır. - Richard Wagner


Schopenhauer ile birlikte ben de özgür iradenin varlığına inanmıyorum. – Albert Einstein


Schopenhauer’e olan sonsuz hayranlığım – daha önce hiç tatmamış olduğum bir dizi manevi zevk. Eminin ki en büyük dahi: Schopenhauer. – Lev Tolstoy


Yardımseverliği kimse etik ve sosyal açıdan daha derin temellendirmedi. - Karl Marx 



Schopenhauer Felsefesi- Hayatı

18 Ocak 2014 Cumartesi

Ahlak Nedir

Ahlak Nedir
Ahlak, moralite ya da aktöre güncel anlamda: toplum içinde kişilerin uydukları davranış biçimleri ve kurallardır. Tarafsız ve genel bir ifadeyle iyi ve kötü arasındaki niyet, karar ve etkinlik farklılığıdır. İkinci anlam daha genel geçerdir. Halk arasında ahlak, doğru ve haklı olan zo...
Ahlak Nedir

16 Ocak 2014 Perşembe

Oyun Teorisi Hayat bir Oyun Mu

Oyun Kuramı
Oyun teorisi denilince genellikle “ekonomi” alanındaki çalışma anılır. Ekonomideki oyun kuramı Akıllı bireyler arasındaki “karar alma” süreçlerinin incelendiği: çatışma ve işbirliği durumlarının matematik modellemeleri üzerine olan çalışmadır. Biz “hayat&...
Oyun Teorisi Hayat bir Oyun Mu

15 Ocak 2014 Çarşamba

Düşünce Gücü Nedir

Düşünmek, kendi kendine konuşmak, kısaca öz iletişim. İnsanın en büyük farkı. Ya da biz öyle sanıyoruz. Düşünerek var ediyoruz. Bir şeyleri hatırlamak, yani onu kendine göstermek hep düşünmekle ilgili. Düşüncenin tam tanımında uzlaşılmadığından neyin düşünce olmadığını söyleyemiyoruz. Genel kanıy...
Düşünce Gücü Nedir

11 Ocak 2014 Cumartesi

Kuvvetler Ayrılığı Nedir Güçler Dengesi

Kuvvetler Ayrılığı Tanım
Kuvvetler ayrılığı devlet gücünün birbirinden ayrı organlara dağıtıldığı yönetim anlayışıdır. Günümüzdeki anlayış: devlet niteliği kazanmış her toplumda birbirinden farklı üç görev olduğu ve bunların birbirleri karşısında bağımsız bir statüye sahip oldukları esasına dayan...
Kuvvetler Ayrılığı Nedir Güçler Dengesi

10 Ocak 2014 Cuma

Yunus Emre Felsefesi

Yunus Emre Kimdir
Yunus 13. yüzyılda(1240?–1321?) yaşamış Türk filozoftur. Doğum, ölüm tarihleri; nerede, nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Ailesinin Moğol İstilası sebebiyle Horasan’dan Anadolu’ya gelip yerleştiği, dil- fikir ve dönemin kültür özelliklerinden anlaşılmaktad...
Yunus Emre Felsefesi

9 Ocak 2014 Perşembe

Anarşizm Nedir Anarşist Felsefe

Anarşizm Nedir
Anarşizm “devletsiz toplum”u savunan politik felsefedir. Genellikle “devlet ve benzeri güçler” yerine özerk ve gönüllülük esasına dayalı kurumlar tasarlar. Toplum “hiyerarşik olmayan kurumlar” ile yaşamalıdır. . Anarşizm devleti gereksiz, sevimsi...
Anarşizm Nedir Anarşist Felsefe

7 Ocak 2014 Salı

Teknoloji nedir- Felsefesi

Teknoloji nedir?
Tekno<teks (τέχνη) (Eski Yunanca: sanat < Yapı Ustası) ve Loji< logos (λογία) (söz, akıl yürütme) Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri, bunların kullanım biçimlerini kapsayan uygulama bilgisi, uygulayım bilimi. 2. İnsanın madd...
Teknoloji nedir- Felsefesi

4 Ocak 2014 Cumartesi

Özgürlük Nedir Anlamı- Felsefe

Özgürlük nedir
Özgürlük: herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî. Özgür irade, bireysel özgürlük, adalet, kamu hakları, politik özgürlük, ifade özgürlüğü, ahlaki sorumluluk, özerklik, öz irade kavramlarını karşıl...
Özgürlük Nedir Anlamı- Felsefe

Özgürlük Nedir Anlamı- Felsefe

Özgürlük nedir
Özgürlük: herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî. Özgür irade, bireysel özgürlük, adalet, kamu hakları, politik özgürlük, ifade özgürlüğü, ahlaki sorumluluk, özerklik, öz irade kavramlarını karşıl...
Özgürlük Nedir Anlamı- Felsefe

2 Ocak 2014 Perşembe

Kötülük Nedir Anlamı

Kötülük Nedir
Kötülük, Şer, Fenalık ya da Kemlik 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı 2. Zararlı, tehlikeli 3. Korku, endişe veren 4. Kaba ve kırıcı 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zarf. Aşırı, çok. Kökenbilim sözlüğünde Kem Uygur Türk...
Kötülük Nedir Anlamı